ERGENEKON VE MHP

ERGENEKON VE MHP

Prof.Dr.Kemal Karpat , ez cümle ve ilmi zerâfetiyle:
“Ergenekon, filizveren Anadolu iktisadi ve siyası gücüne karşı, sistemden beslenen elit kadroların direnişidir” demektedir.
Ülkemiz kamuoyu, sistemden geçinen elitler dendi mi kâhir ekseriyetle CHP’yi hatırlarlar.
CHP Ergenekon’a lisan-ı amiyane ile “Fasa fiso” deyip çıkmıştır.
MHP’nin Ergenekon’a bakışı teşehhüt miktarı CHP’den fark eder.
Nitekim partinin en yetkili ağızları (Deniz Bölükbaşı, Oktay Vural, Atilla Kaya, Ali Torlak)
"Üç beş kişi mi darbe yapacak? Bu işten bir şey çıkmaz." Diyerek bir bakıma onlar da CHP gibi “fasa fiso” çekmiş oluyorlar.
Evet! MHP Ergenekon’a direniyor.
Bu direniş sistemden beslenen, yeni zuhur eylemiş bir elit kadro olduğu içindir.
MHP’yi sistemin yeni parçası yapan, Türkeş’in başını çektiği ve Nato subaylarının öncülük ettiği 27 Mayıs askeri darbesidir.
Bir diğer deyişle ABD istihbaratı CHP’nin yanına, mutlak kontrolünde tutuğu Askeri ve sivil güçleri yerleştirmiş, o tarihe kadar sistemden beslenenlerin mali desteğini yitirmemeleri için tedbirler almıştır.
ABD Elçisi WARREN o günlerin Türkiye bütçesinin içinde bulunduğu hali şöyle anlatır.
Önceki yönetim, cuntayı (Warren " ülke" yazmış ve yanına soru işareti koymuş) felaket bir mali kargaşa içinde bıraktı"
Maliye Bakan Yardımcısına hazinede kaç para olduğunu sordum.
'Maaşlar ve diğer ödemeler için 180 milyon lira gerekiyor ama 23 milyon var' dedi.
İlk maaşları ödemenin ne kadar önemli olduğunu söylememe gerek yok. ABD, Türkiye'ye yaptığı olağan ödemesini, 1 Haziran'dan önce yapıp destek olabilir mi?"
Warren :"Cuntanın ve geçiçi hükümetin ilk maaş çeklerini ödemesinin ne kadar önemli olduğunu anlıyorum. Ama bazı şeylerin açıklığa kavuşması gerekiyor" diye yanıtladı.
ABD Elçisi’nin açıklığa kavuşmasını istediği hususlar nedir bilinmiyor ama
Mesajın altına düşülen notta:
"ABD'nin Türk Hükümetine fonlardan avans verdiği" yazıyor, ama miktarı belirtilmiyor.


1930'lu yıllardan sonra geliştirilen yeni türkçe lugatında mefkure karşılığına ÜLKÜ konmuştur.
Özellikle Türk Ocaklarının kapatılıp yerine Halk Evlerinin kurulması ile “ülkü” sözü bir CHP kavramı olmuştur.
İkinci Dünya Savaşı ve onu takip eden soğuk savaş propagandası Ülkücülüğü antikomünist bir zemine oturtmuş, Alparslan Türkeş bu antikomünist hareketin ölünceye kadar bayraktarlığını yapmıştır.

SONUÇ:
Günümüz MHP’si Filizveren Anadolu iktisadi ve siyası gücüne karşı, sistemden beslenen elit kadroların CHP’nin yanına eklediği ABD güdümlü bir siyasi iradedir.

ERZURUM HALKEVİ'NE DAİR

ERZURUM HALKEVİ'NE DAİR
Mustafa Çetin Baydar


Erzurum Halkevi'nin şehir kültüründe kalıcı izleri oldu.
Halkevi, Şehir aydınları ve bürokratik tabakaları için bir mabet misyonundaydı.
Ama hepsi bu kadar.
Ahali mecbur bırakılmadıkça islama uzak duran halkevcilerin semtine uğramamayı tercih ediyordu.
Eğer halkevciliği, Erzurum ahalisi tasvip etmiş olsaydı DP'nin iktidara gelmesinden sonra halkevinin kapatılmasına engel olurdu.

Erzurum halkevi kapatıldı ama "Erzurum Halk Oyunları Halk Türküleri Derneği" adı ile bir manada varlığını sürdürdü.
Bu dernek mensuplarının kısmı azamisi CHP'ye muhabbet besleyen kişilerdi.
Türkiye'nin dört bir yanına dağılmış Erzurum dernek ve vakıflarının lokalleri "Erzurum Halk Oyunları Halk Türküleri Derneği"nin bir kopyası, bir diğer deyişle "Erzurum Halkevi geleneğin"in devamı sayılabilir.
12 Martları hoş kafalarla ve türkülerle kutlamak,bar tutup coşmak suretiyle senede bir kere can bulan bu zeminler, senenin arda kalan günlerinde kağıt ve taş oyunlarının mekanları düzeyine iniyordu.

ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI ÜNİVERSİTESİ

ERZURUM'UN İKİNCİ ÜNİVERSİTESİ ÖZEL OLMALI, İSMİ DE ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI ÜNİVERSİTESİ OLARAK KONULMALIDIR

Hükümet ve Yök'ten ÖZEL ÜNİVERSİTELER'e izinler ard arda çıkıyor.
Anadolu serhaddindeki en güçlü kültür merkezi olan Erzurumda ikinci üniversitenin kurulma vakti gelmiştir.

Bu üniversite için gerekli alt yapıyı valilik, belediye, ticaret ve sanayi odası v.b.imkanlarını seferber ederek destek olacaktır. Ancak en fiili destek Fethullah Gülen Hocaefendinin tesis ettiği Erzurumdaki mevcut hastahane ve yüksek okullardan gelecektir.

Tarihi bir misyonun günümüzdeki devamı olan ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI ÜNİVERSİTESİ'ni şimdiden selamlıyorum.

Mustafa Çetin Baydar