İRAN ŞAHI İÇİN BİNBİRGECE MASALLARI

M. Çetin BAYDAR
cetinbaydar@gmail.com


18.11.2008
İran Şahı İçin Binbirgece Masalları


1.İRAN ŞAHI İÇİN BİNBİRGECE MASALLARI

Orgeneral anlatır:

Atatürk beni çağırıp :
«— Bu gece Beylerbeyi Sarayında Şehinşah'a hususi bir ziyafet veriyoruz hariçten kimse bulunmayacaktır, kendileri mihmandarlardan yalnız senden başka kimse­nin bulunmasını istemiyorlar O da yalnız bir nedimini ge­tirecektir, Ali Sait Paşaya haber gönderdim Şehinşahın bütün maiyeti ile mihmandarlara ve hariciye memurla­rına Park Otelde bir yemek verecektir sen oraya gitme bizimle gel ve kimseye de birşey söyleme..»
Buyurdular. Gece motorla Dolmabahçe Sarayından Beylerbeyi Sarayına geçtik, Başbakan ile Meclis Reisi de vardı. Sarayın kapısında gayet güzel ve ağır giyinmiş on-kadar kadın bizi karşılıyordu ki bunlar o zaman İstan­bul un saz şarkı ve dans artistleri idi başlarında da SUADİYE DE plajda gördüğümüz C. hanım bulunuyordu. Hepsi diz çökerek hükümdarları selâmladılar ve Şah a takdim • olundular. O da gülerek iltifatlarda bulundu.
Saray içinde güzel bir mermer havuz vardır. Sular şıkırdıyor. gerilerde bir orkestra ve mükemmel bir büfe... Saray kısaca gezildi, üst kat tamir ediliyor ve Şehişah' ın geceyi orada geçirmeleri ihtimaline karşı fevkalâde yatak odaları hazırlanmış bulunuyordu. Havuzun başına bir masa ve koltuklar o şekilde konulmuşlardı ki büfe ve orkestra burayı göremiyordu. Şah a ikramlarda bu­lunuldu, kendisi bir kadeh şarap alarak önüne koydu bu sırada artistler güzel şarkılar okumaya ve gösteriler yap­ınaya koyuldular. Şah meclisin sıcaklığını bozmamak için arada bir yudum alıyordu Numaralar gittikçe açılıyor ve serbestleşiyor, Şah bunları gülümseyerek seyrediyor fa kat ciddiyetini hiçbir şekilde bozmuyor. îki genç kız havuza atladılar sularla oynamaya ve dans etmeye başladılar. Bu sırada «Ş» adındaki çıplak genç artist Şahın önüne yaklaştı elleri önünde başı eğik havuzun kenarında ve ayakta dikildi. Şehinşah kızın başını okşayarak,
«— Çok maharetlisiniz, genç ve güzelsiniz, Allah bağışlasın haydi kızım içeri girin de giyinin üşürsünüz...»
Şehinşah'ın o geceki durumu, ağırlığı, meclisin neşesini bozmaksızın hiçbir hafiflik göstermemesi dikkati çekiyordu. Gece yarısına doğru Dolmabahçe ye dönmeli arzusunda bulundular hep birlikte kalktık gene motora binerek saraya gittik. "Binbir gece" masallarını "bin ikinci" gece yapamadık vesselam...
Fahrettin Altay'ın Anıları s.465-466
2.FAHRETTİN ALTAY'A GÖRE İZMİR SÜİKASTİ DAVASINDA MAHKEME REİSİ ALİ ÇETİNKAYA'YA BİZZAT ATATÜRK TALİMAT VERİYORDU
Yine Orgenaralin tanıklığına başvuralım:
Mahkemenin son günlerinde idi, bir gün öğleden sonra Kordonboyundaki Atatürk'ün evinin önünden geçiyordum. Bu saatlarda istirahatte olduklarını tahmin ederek maiyetleri ile görüşmek üzere eve girdim.Kapının ilerisinde soldaki bir odanın kapısı açıktı. Ortada bir masanın ba­şında kendileri ile Başvekil in oturduklarını görünce müsadesiz geldiğime sıkıldım ve selâm vererek geçmek istedim. O eli ile işaret ederek beni yanma çağırdı ve otur­mamı istedi, yüzlerinden kederli oldukları anlaşılıyordu.
Bana hitaben :
«— Ali bey bizim paşaları da asacak...»
Dedi.. Fikrimi sorar tarzda yüzüme baktı. Bu sözler bir sürpriz tesiri yaptı/ bir an durakladım, Başbakan başını eğ­miş yere bakıyor sanki bakışları ile bir tesir yapmış olmaktan çekiniyordu. Kendimi toparladım ve dedim ki :
«— Paşa hazretleri, siz herşeyi bizlerden iyi düşünür ve yaparsınız. Bu suali bendenize tevcih etmekle anlıyo­rum kî lütufkâr kararınızı vermişsiniz,..»
Bu yoldaki cevabımdan, lütufkâr karar tabirinden paşaların idamlarım istemiş olsaydınız bana sormazdınız demek istediğimi o yüksek zekâ derhal anlamıştı. Gülümseyerek:
«— İyi amma sonrasından emin olabilirmiyiz?»
Buyurdular, o vakit İnönü başını kaldırdı ve şu özetle cevap verdi :
«— Emin olabilirsiniz Paşa hazretleri, siz var oldukça Hükümetiniz daima kuvvetli olacaktır. Bütün millet size prestij ediyor bu nankörlüğe teşebbüs edenler mahdut birkaç sapıktan ibarettir, ceza da bu hudut dahilinde kalırsa adaletiniz bütün milleti bir kere daha size bağlayacaktır.
Atatürk de
— Pekâlâ bakalım Ali Bey'le bir daha görüşelim»
Diyerek ayağa kalktı, ayrıldık...
Fahrettin Altay'ın Anıları s.421

3.ATATÜRK'ÜN CENAZE NAMAZI KILINMAYACAKSA BENİ BU VAZİFEDEN AFFEDİN
Laik hükümet dini olaylardan çekinerek cenaze namazı istemiyormuş. Onlara dedim ki:
"-Bir şey olacağını sanmam. Mutlaka namazın kılınması şarttır. Bu gelenek olmuş dini bir vecibedir. Namaz kılınmazsa bu millet elli sene, yüz sene sonra mezardan çıkarır namazını kılar. Onun için namaz kılınmayacaksa beni vazifemden affetmenizi rica ederim."
Fahrettin Altay'ın Anıları s.502

2 yorum:

Her sayfada baskasinin ismini kullanarak tam ayni yaziyi koplayarak paylasiyorsunuz böyle sallakliklarla ancak cahil ve saf ınsanlari kandırırsınız

13 Nisan 2017 20:14  

Her sayfada baskasinin ismini kullanarak tam ayni yaziyi koplayarak paylasiyorsunuz böyle sallakliklarla ancak cahil ve saf ınsanlari kandırırsınız

13 Nisan 2017 20:14