MUHSİN YAZICIOĞLU'NUN CENAZE TÖRENİNDEN İNTİBALAR

M. Çetin BAYDAR
cetinbaydar@gmail.com


03.04.2009
Muhsin Yazıcıoğlu Cenaze Merasiminden İntibalar (31 Mart 2009)


Merasimin birinci safhası TBMM ve Kocatepe Camiindeki, askeri, mülki ve siyâsi erkânın katıldığı törendi.
Törende bulunan simaların başında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, MHP lideri Devlet Bahçeli, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, geliyordu. Bu isimlere ilaveten, MHP Genel Başkan Yardımcıları Oktay Vural, Mehmet Şandır, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal, Eski başbakanlardan Tansu Çiller, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Rahşan Ecevit, ATO Başkanı Sinan Aygün, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız, Diyanet İşleri Eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, MHP'nin Ankara Adayı Mansur Yavaş, Yaşar Okuyan, Erkan Mumcu, Bülent Arınç ve tüm bakanlar törende hazır bulundu.
Saydığımız zevat töreni müteakıp arabalarına binerek makamlarına döndüler.
Bundan sonrası onbinlerin Tacettin Dergahına yürüyüşü olarak cereyan edecekti.
Tekbirler, tevhitler, helâllik almalar ve de hıçkırık dolu sloganların birbirine karıştığı kitlevi yürüyüşte MHP’liler BBP’lilerin birkaç katı idiler, yürüyüş esnasında sık sık yaptıkları “Bozkurt Selamı” ile BBP’lilerden ayrılıyorlardı. Buna mukabil BBP’liler ise şehadet parmakları ile tekbirler getirip saflarını belli ediyorlardı.
Her ne kadar “Kanımız aksa da zafer İslamın” sloganı her iki grup tarafından da atılsa, ümmetçi bir çağrışımı olan bu sloganı Türkçü yönü ağır basan MHP’nin benimsemesi, MHP tabanındaki şeriatçı eğilime bir işaretti. Nitekim kafile Tacettin Dergahına ulaşınca ortada yüce Kuran ayetlerinden başka tekrarlanan bir ibare kalmadı.
Defin esnasında huşu ve hüzün doruktaydı. Ta ki idrak kudreti fazla olmayan bir diyanet imamının yapmağa kalkıştığı duaya kadar. Yakın tarihimizi bilmemekte elbetteki bu garip hoca tek değildir. Ezan-ı Muhammedi’yi yasaklayan, camileri kapatıp kimilerini de devlet malı diye satışa çıkarıp satan, mabetlerde fötr şapka ile namaz kıldıran, Türk Ocaklarını kapatıp yerine Halk Evlerini Kurduran bir zihniyeti, Muhsin Yazıcıoğlu gibi bir tevhit erinin mezarı başında tebcile kalkışan bu yardakçı tutum sahibine “Allah ıslah etsin” demekle yetiniyorum.
Cenazeyi ferden takip edenler arasında Hasan Celal Güzel, Mehmet Ağar ve Namık Kemal Zeybek isimlerini de bu arada zikretmek bir vecibedir.
Allah(C.C.) güzeldir güzeli sever mütearifesince ismi “hüsn” kökünden gelen Muhsin kardeşimiz de onu mezarına kadar takip edenler evlerine dönerken o, sevdiğinin yanına gitti. İnşaallah şu an dünyadayken özlemini çektiği Firdevs Bahçelerindedir.
Ana şiirinde bunu ne güzel anlatır:
Cennetle müjdelenmiş analar
Sen de gezin cennet bahçelerinde
Ayakların altından aksın ırmaklar
Makamın melekler gibi yükseklerde
Şefaatına mazhar ol Muhammed Mustafa (s.a.v)'nın
Rahmetiyle kuşatsın seni Allah'ım
Yoldaşı ol hurilerle anamız Fatma'nın
Babamla firdevs bahçelerinde gezin cananım.
Saadetle ol dünya ve ahirette
Sana sağlık ve sıhhatler diliyorum
Selam ve sevgiler yollayıp nihayette
Ta yürekten ANA, ANA diyorum

0 yorum: